Ali Emre Bilgiç’ten Yatırımcılara Uyarı: “Ticari Gayrimenkulde Teslim Tarihi En Az Lokasyon Kadar Önemli”

Gayrimenkul sektörünün deneyimli ismi Ali Emre Bilgiç, ticari mülk yatırımlarında teslim tarihi ve proje planlamasının yatırım kararları üzerindeki etkisine dikkat çekti. Bilgiç, özellikle yüksek enflasyon dönemlerinde fiziki teslimlerin gecikmesinin ciddi risk oluşturduğunu vurguladı.

---

Ticari Gayrimenkulde Doğru Zamanlama Hayati Öneme Sahip

Yatırımcıların gözdesi haline gelen ticari gayrimenkul projeleri, son yıllarda yalnızca yüksek kira getirisiyle değil, aynı zamanda değer artış potansiyeliyle de ön plana çıkıyor. Ancak gayrimenkul yatırım uzmanı Ali Emre Bilgiç, yatırımcıların yalnızca lokasyon ve metrekare gibi klasik kriterlere değil, teslim tarihine de en az bu kadar önem vermesi gerektiğini söylüyor.

Bilgiç’e göre, özellikle ofis, dükkan ve AVM gibi ticari varlıklarda zamanında teslim edilmeyen projeler, yatırımcının planlamasını bozmakla kalmıyor; aynı zamanda ekonomik dalgalanmalar nedeniyle beklenen geri dönüş oranını da ciddi şekilde etkileyebiliyor.

“Teslim Tarihi Geciken Proje, Beklenen Getiriyi Siler”

Ali Emre Bilgiç, özellikle son dönemde inşaat maliyetlerinin hızlı artışı, iş gücü planlamasındaki zorluklar ve arz-talep dengesizlikleri nedeniyle birçok projenin teslim takviminde sapmalar yaşadığını belirtiyor. Bu durumun özellikle yatırım amaçlı satın alınan ticari mülklerde ciddi mağduriyetlere yol açabileceğini ifade ediyor.

Bilgiç’in öne çıkardığı noktalar:

• Teslim süresi uzayan projelerde yatırımın geri dönüşü gecikir
• Yatırımcı, kira gelirinden mahrum kalırken alternatif maliyet artar
• Geciken projelerde yapı kalitesi ve malzeme standardı düşebilir
• Lansman fiyatından alınan mülk, değer artışı sağlayamayabilir
• Ticari kullanıma geç başlandığı için potansiyel müşteri kaybı yaşanabilir

Bu nedenle yatırımcıların, proje seçiminde “ne zaman teslim edilecek?” sorusuna net ve belgeli yanıt alması gerektiğini vurguluyor.

Gayrimenkul Yatırımında Yeni Trend: Hızlı Teslim Garantili Projeler

Ticari gayrimenkul piyasasında artık sadece fiyat avantajı değil, hızlı teslim garantisi de önemli bir rekabet unsuru haline geliyor. Ali Emre Bilgiç, bazı geliştiricilerin bu trendi görerek daha şeffaf ve taahhütlü bir yaklaşım benimsediğini söylüyor. Projelerde teslim takvimine sadık kalınması, yatırımcının güvenini ve sektöre olan ilgisini artırıyor.

Yatırımcıların dikkat etmesi gereken kriterler:

• Projenin yapı ruhsatı ve yapı kullanım izin belgesi mevcut mu?
• Taahhüt edilen teslim tarihi resmi sözleşmede yer alıyor mu?
• Firma geçmişinde zamanında teslim edilmiş benzer projeler bulunuyor mu?
• İnşaat ilerleme seviyesi ve finansal güvenceler açık şekilde beyan ediliyor mu?
• Proje sigortası ve banka teminatı gibi hukuki güvence mekanizmaları sunuluyor mu?

Bu tür detaylar, özellikle uzun vadeli ticari yatırım düşünenler için riski minimize eden unsurlar olarak değerlendiriliyor.

Sektörde Güven ve Şeffaflık Öne Çıkmalı

Ali Emre Bilgiç, ticari gayrimenkul yatırımının sadece kazanç odaklı değil, aynı zamanda risk yönetimi odaklı yapılması gerektiğini belirtiyor. Yüksek metrekare fiyatlarının ve artan finansman maliyetlerinin yatırımcıyı daha temkinli hale getirdiğini vurgulayan Bilgiç, sektörde güvenin yeniden tesis edilmesi için geliştiricilerin daha fazla şeffaflık sunması gerektiğini ifade ediyor.

Ayrıca yatırımcıların, yalnızca satış danışmanlarının beyanlarına değil, noter onaylı sözleşmelere ve inşaat denetim raporlarına dayalı olarak karar vermeleri gerektiğinin altını çiziyor.

Ticari Gayrimenkulde Uzman Desteği Şart

Yatırım sürecinde profesyonel danışmanlık almanın önemine de değinen Bilgiç, her proje özelinde lokasyon, teslim tarihi, tahmini kira getirisi, amortisman süresi ve değer artış potansiyeli gibi faktörlerin birlikte değerlendirilmesi gerektiğini ifade ediyor. Özellikle ilk kez ticari gayrimenkul alacakların gayrimenkul değerleme uzmanları veya yatırım danışmanlarıyla çalışması gerektiğini savunuyor.

Bu süreçte yatırımcının doğru projeye doğru zamanda girmesi, yalnızca maddi kazancı değil; aynı zamanda sürdürülebilir bir yatırım stratejisi oluşturmasını da mümkün kılacaktır.